Siz Düşünebileceğinizden Çok Daha Fazlasınız

                                           

                                   Siz Düşünebileceğinizden Çok Daha Fazlasınız

     Okuduğum, sevdiğim ve farklı şeyler öğrendiğim kitaplar bittiği an, bu bilgileri bilmeyen herkese anlatmak ve hayatına dokunmak istiyorum. Kitap 'Vazgeçebilmek' olsa da kitap hayata başka bakıp vazgeçmenin o ulaşılmaz gücüyle bütünleşiyor. Başlığa vazgeçmeyi yazmak yerine aslında kendi sahip olduklarımızı hisseden bir cümle yazmak istedim,  bu cümleyi kendimize söylediğimizde ya da başkasından duyduğumuzda direk tepki olarak imkansız ve ben o değilim diyoruz, bu kadarım algısını beraberinde getiren bir cümle... Ama biz düşünebilmeyi, sınırlarımızı zorlamayı bambaşka dünyalara kapıları açmayı başaran çok daha fazla büyüye sahibiz.

    Vazgeçebilmek ya da farkına varmak kitabının, tamamen iç dünya odaklı olmasıdır. İç dünyamızın aslında ne kadar kalabalık olduğunu; Bir kaç BEN barındırdığımızı vurgularken, Sahte ve Gizli Ben olarak iki kategoride de bölümlere ve odalara ayırıyor. Sahte Ben'in; endişelerimizin, kaygılarımızın, gergin olmamız, kendimizi yalnız hissetmemizin, geleceği planlayıp aynı zamanda da geçmişten pişmanlık duymasını, kin taşımasını ve intikam planlaması yapan kötü bir ruh olarak tanımlarken. Gizli Ben'in ise; yaşamın getireceği her türlü güçlüğün üstesinden gelebilecek bir güce sahip olduğunu anlatırken bu büyük içsel kapasite, her kim onu kullanmak isterse, önündeki güçlüğün anında üstesinden gelmesini sağlayacak güçte olduğunu anlatır. Sahte Ben ve Gizli Ben arasında ki önemli farklarından belki de birisi;  birinin çok sesli olduğunun diğerinin sessiz kalıp onu fark etmeni beklemesini istemek olarak söylenebilir. Sahte Ben kolay olan diğeri daha gizemli olan bir Ben olarak da düşünülebilir. 

    Sorumlusu olduğunuz tek dünyanın, kendi iç dünyanız olduğunu vurgulayan kitap, hangi Ben'in içimizde hakim olduğunu anlamak için; kendinizi bir anlığına görebilmeyi, gördüğümüzü görüntüyü hemen kaybedeceğimizi. Ardından yeniden bakman gerektiğini.. ve tekrar ve tekrar. Bu çeşit talihsiz bir yanlış kimlikle yaşamak, sizin gerginlik içinde, sonsuza kadar umutsuzlukla kendinizi aramanıza neden olacağını vurgular. İçinizde ki o sebepsiz huzursuzluk ve kaygıların senin yüksek olmasının tek nedeni Sahte Ben'in hakimiyeti olduğunu açıkça ifade edilmektedir. Sizin sıkıntınız onun yaşam suyudur ve dolayısıyla kazanmak için yapması gereken tek şey sürekli kavga içinde olmanızı sağlamaktır. İşin doğrusu, Sahte Ben pireyi deve yapma ustasıdır, çünkü karanlık ve engebeli, yokuş aşağı yollar kadar sevdiği bir şey yoktur ve Sahte Ben'in isteklerine boyun eğmekten başka bir seçeneğimiz olmadığını söyler. Gizli Ben ya da üstün akılsa, biriktirilmiş arzuların ivmesine bağlı olamaz. İçimizdeki sessiz gözlemci düşünmez; görür. Bu önemli bir noktadır, çünkü kendimizi gözlemlemek, bencil olamayacağımız anlamına gelir. Kendi gözlem yoluyla edinilen daha yüksek farkındalık, seçim alanınızı genişletir, çünkü bu yükseltilmiş içsel pozisyon, sizi oyunun üstünde bir yere yerleştirir ve oyuncuların tamamını görmenizi sağlar. Kendini değiştirmek için, kendini gözlemden daha büyük bir güç yoktur, çünkü bu yeni içsel bakış tek başına kendinizi gerçekten tanımanızı sağlayabilir.

    Siz düşünebildiğinizden  çok daha fazlasısınız, sizin de kanatlarınız var size ait olduklarını henüz bilmediğiniz çok özel ve gizli bir parçanız. Sahte Ben'in bozguncu emirleri altında yaşarken, yanlış olarak gerçek bağımsızlığa ve gerçek güvenliliğe ulaşmanın tek yolunun, bizi oraya götürecek birine bel bağlamamak olduğunu varsayıp o gücün içinizde olduğunu fark edebilme gücüdür. Sahnenin ötesine bak; Her şey senin; her zaman da öyleydi..