Aktif Sabır
Çok değil bundan bir kaç yıl önce, bana sabır hakkında yazacağımı hatta bırakın yazmayı konuşup bu konu hakkında faydalı olabilmek isteyeceğimi söyleseler asla inanmaz ve o, ben değilim derdim.. Konu sabır olunca her zaman bakış açım hep aynı olmuştu aynı sabırsızlıkla ve aynı telaşla, sabretmek ama neden hareket varken neden beklemek derdim. Sonra bir gün hiç beklemediğim bir anda şöyle bir cümle okudum; sabretmenin boşu boşuna durmak değil aksine o hedefe ulaşmak için kendini ve şartları hazırlamanın aslında gerçek sabır olduğunu bir kez daha anladım.
Aslında çok önemli bir kelimeyi çok anlamsız yorumlamışım ve sabretmenin boşuna durmak olmadığını tam olarak o an daha da idrak edebildim. Aslında burada o sabır kelimesiyle aktif kelimesi bütünleşiyor.. Sabretmen ya da daha net ifade edilirse beklemen gereken ne varsa onu aktif ve yine o yolda enerji harcayarak beklemek, o sabredilen her ne olursa olsun o enerji kalkanına girme sinerjisini gösterebilme gücü, o kadar hazır olacaksın ki gün geldiğinde o sabrettiğine ulaştığında, ona çoktan hazır olup onu hayatına dahil ederek devam edebileceksin. Bunun daha net ifade edilmek için şu örneği vermek istiyorum; günlerce belki de aylarca iş arayan umutsuz bir gencin her gün telaşla işini beklemesi ama sadece beklemesi yani o süreçte kendini, kendi becerini keşfetmek yerine sadece beklemeyi seçmesi ne kadar istediğini ifade etmiş olabilir. İş saatinde kalkıp o kıyafetlerini giyip deyim yerindeyse kapı kapı dolaşan biri de aynı zamanda sabretmiyor mudur yani oda aktif olarak kendini canlı tutmayı seçerek o işi bekliyordur. Boşu boşuna bekleyen ve aktif olarak bekleyen, iki kişi de belki yine aynı zamanda hatta aynı günde iş bulacak aralarında tek ve en önemli fark ise, biri ilk günden o işe karışacak diğeri önemli adaptasyon süreçleri geçirecek..
Sonuç olarak kelimelerin anlamlı derinliğine inebilmeyi ve gerçekten keşfedip bilincine varabilmek dileğiyle,
Yorumlar
Yorum Gönder