Her insanın bir dünya, şehir, kasaba, köy, ev ve hatta bir pencere... O pencereden ne görüyorsa da o aslında, neyi görmek istiyorsa ya da aslında neyi görmek istiyorsa o aslında.. O pencerenin güzelleşmesi için kendi ışığımızı değil de hep başka pencerelerden ilham alarak devam etmek mi gerçek olan? İlhamın çıkış noktasını kendimiz kabul ederek bu enerjiyi oluşturmalıyız. Öneren, etkileyen, ışığın çıkış noktası kendi penceremiz olmalı. O zaman enerjiler buluşup gerçek bir ışık olur. 
Genelinde tüketme odaklı değil de paylaşma odaklı olduğumuzda etrafımızda ki her şey de bizi besleyen bize hizmet eden nesnelere dönüşüyor, biz de başkasına açıyoruz o pencereyi o da başkasına.. O pencerenin önü taş duvar olsa bile yine aynı gözle bakabilme gücü, şartlar ne olursa olsun, yayabilecek o enerji noktasını yakalayabilmek sonrasında ki dönme hızıyla var olabilmenin muhteşem gücü... 

Yorumlar

Popüler Yayınlar